Enflasyon Nedir ve Türkiye'de Enflasyon

 Herkese iyi günler değerli okurlar bu yazımda enflasyon hakkında bildiklerimi sizlere anlatırken; enflasyon hakkında yanlış bilinenleri ve Türkiye şartlarında günümüz enflasyon  durumunu da birlikte işleyeceğim. Zaten iyi kötü bu ülkede yaşayan her insan enflasyon hakkında bir fikir sahibi fakat gelin bakalım derinlemesine şu enflasyon konusunu işleyelim. 

Enflasyon Hakkında Yanlış Bilinenler :

Enflasyon genel tabiriyle günlük hayatta kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır diyebiliriz. Yani enflasyon mal ve hizmetlerin artış hızıdır. Bu sebepten ötürü toplumumuzda bilinen çok ciddi bir yanlış var o da enflasyonun azalması ile fiyatların düşeceği algısıdır. Bu çok yanlıştır çünkü ülkeler enflasyonlarını düşürse dahi fiyatlar düşürdükleri seviyeler kadar artmaya devam eder. Yani bu gün 24.08.2024 tarihi itibariyle Türkiye'de resmi olarak açıklanan enflasyon %61.78 seviyelerinde diyelim ki enflasyonu %50 seviyelerini düşürmeyi başardık. Bu veriyle birlikte fiyatların %61 seviyesinde artmasından %50 seviyesinde artmasına indi diye yorumlayabilirsiniz. Özellikle ülkemiz gibi anormal enflasyon seviyelerindeki ortamlarda enflasyonun düşmesiyle talep enflasyonu dediğimiz talebin artışıyla yeniden fiyatların daha hızlı artması da mümkündür. Bu konuya yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim. 

Enflasyon nedir ve Türkiye'de Enflasyon
Enflasyon nedir ve Türkiye'de Enflasyon

Enflasyon Çeşitleri Nelerdir?

Enflasyon türlerini enflasyonun ortaya çıkma ve gelişme kaynağına göre üçe ayırabiliriz : Talep, Enflasyonu, Arz Enflasyonu ve Yerleşik Enflasyon. 

Talep Enflasyonu Nedir? :

Genel tanımıyla talep enflasyonu : Para arzının artmasıyla birlikte piyasada bollaşan paranın tüketimi arttırmasından kaynaklı ortaya çıkan enflasyon türüdür. Ülkede mal ve hizmetlerin üretimi aynı seviyedeyken, piyasada bollaşan para ile birlikte insanların daha fazla mal ve hizmet talep etmesi ardından fiyatlar yükselmeye başlar. Bu konuya en güzel örneği pandemi döneminde para basımının artmasıyla enflasyonun artmasını örnek verebiliriz. Ayrıca bir ülkenin kendi para birimini düzenli artışlarla basması ve piyasaya sürmesi enflasyona sebep olduğu gibi kendi para biriminin değersizleşmesini de beraberinde getirir. Halk tabiriyle 200 lirayla bir araba market alış verişi yaparken artık birkaç kalem mal dahi alamaz duruma gelirsiniz.

Arz Enflasyonu Nedir? : 

Arz enflasyonu yani diğer bir deyişle; maliyet enflasyonu günümüz Türkiye'sinde en çok karşılaştığımız enflasyon çeşididir. Artan üretim maliyetleri sebebiyle son kullanıcıya ulaşan mal ve hizmetlerin sürekli artmasıdır. Özellikle Türkiye gibi üretimi bir çok yönden dışarıya bağlı ekonomilerde; döviz kuru artışları, iç ve dış siyasette yapılan hatalar, ülkeler arası gerginlikler ve ticaretlerin aksaması gibi pek çok sebep arz enflasyonunu doğurabilir. Talep enflasyonu gibi aşılması kolay bir durum değildir çünkü yeni üretim kaynakları ve tüketim kaynakları oluşturmayı gerektirir. Bununla beraber firmalara dayatılan vergi yükü, çalışan giderleri, hammadde fiyatlarındaki yükseliş, döviz kurlarında artış, ithal edilen mal ve hizmet fiyatlarında artış gibi daha bir çok sebep arz enflasyonuna neden olabilir. 

Yerleşik Enflasyon Nedir? : 

İşte geldik Türkiye'de iliklerinize kadar hissettiğiniz enflasyon türüne. Yerleşik enflasyona; tüketicilerin ve üreticilerin gelecekteki enflasyon beklentisi diyebiliriz. Yani bu gün sokağa çıktığınızda insanlar size dolar şu kadar olacak, fiyatlar bu kadar artacak diye tahminler verecektir. Burada sorun insanların enflasyon tahminleri değil, gelecek tahminlerine dair pozisyon almaları. Çünkü gelecekteki fiyat artış beklentisiyle birlikte üretici ürettiği ürüne çok daha fazla zam yapabilir, ev sahibi evini çok yüksek fiyattan kiraya vermek isteyebilir, çalışan çok daha yüksek maaş beklentisinde olabilir. Yani enflasyon bu beklentiler ve beklentiler doğrultusunda saçma fiyat artışlarıyla kendi kendini besleyip büyütmeye başlayarak kısır bir döngüye girer. Bu enflasyon ile uzun zamandır Türk halkı boğuşmakta ve aşılması en zor enflasyon çeşididir. Çok ciddi yaptırımlar, ekonomik reformlar ve sistemde köklü değişikliklere gidilmesi gerekir. 

Enflasyon Ahlakı Bozar, Devleti Yıkar : 

Bu konuyu Süleyman Demirel'in Enflasyon Ahlakı Bozar, Devletleri Yıkar sözüyle bitirmek istiyorum. Ayrıca Demirel enflasyonu sadece fiyatların artış hızı ya da pahalılık olarak görmediğini de söyler. Enflasyonun toplumların ahlakını bozduğunu; borçlu olanların borcunu ödemediği, alacağı olanın alacağını alamadığı, hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar her türlü kötü yolu açtığını da söylemiştir. Enflasyonun toplumu içten bozduğunu ve batılıların enflasyonun bir numaralı halk düşmanı olduğuna dikkat çekmiştir.  Bu sözlere baktığımızda gerçekten ülkenin bu gün içinde bulunduğu durumu özetlediğini söyleyebiliriz. Enflasyon herkesin içinde yatan kötülüğü uyandıran, insanları kötü şeyler yaptıran oldukça büyük ve tehlikeli bir sorundur. Umarım ülkemiz içinde bulunduğu bu kötü enflasyon dönemini bir an önce aşabilir ve insanlar daha refah yaşamaya başlar. Herkese iyi günler dilerim görüşmek üzere.

Yorum Gönder

0Yorumlar